Freud Bir Pan-Seksüalist Miydi? Cinsellik Üzerine Üç Deneme’sinde Freud, yetişkin cinselliğinin temelinde çocuksu cinselliğin bulunduğunu ileri sürdü ve çocuksu cinselliğin kritik bir öneme sahip olduğunu söyledi (Quinodoz,2008). Böylece bir anlamda çocuğun ‘masumiyetine’ dair toplumsal tasarımları sarsmış oldu (Abrevaya,2013).
Bu açıklamaları, pan-seksüalist olarak nitelenmesine yol açacak bir takım yanlış anlaşılmaları doğurdu.
Freud, 1920 yılında, Cinsellik Üzerine Üç Deneme için son olarak yazdığı önsözde buna değinir. Psikanalizin tümcinsellik (pan-seksüalizm) olarak nitelenmesine ve kuramın her şeyi kelimenin dar anlamıyla cinsellik üzerinden açıkladığının iddia edilmesine hayıflanır. Daha geniş bir cinsellik fikrinin, tanrısal Eflatun’un Eros’una ne denli yaklaştığını söyleyerek karşılık verir.
Analizi yalnızca hastanın çocukluğuna kadar götürebilecek sabıra ve güvenli bir yönteme sahip olan gözlemcilerin insanın cinsel yaşamının başlangıcı üzerine ileri sürülmüş varsayımları doğrulayacak halde olduklarını söyler (Freud, 2006; çev. Kapkın). Freud, yalnızca cinsellik teorisine değil düşlere ilişkin kavrayışına da yöneltilen bu eleştirileri Prof. Claparede’e yazdığı bir mektubunda şöyle karşılar:
‘Ben hiçbir zaman düşlerin cinsel bir istekle dolu olduğunu iddia etmedim ve sıklıkla da tersini belirttim. Fakat bunun bir etkisi olmadı ve insanlar aynı şeyleri tekrar etmeye devam ettiler.’ (25 Kasım 1920) (1921e:214-215).
Sigmund Freud’un teorilerinin “panseksüalist” olarak nitelendirilmesi ile günümüzdeki panseksüel kimlik tanımı arasındaki karmaşık ve sıklıkla yanlış anlaşılan bağlantıyı ele alan bilimsel bir makaleyi aşağıda bulabilirsiniz.
Freud’un “Panseksüalizmi” ve Modern Panseksüellik
Yazar: Uzm. Dr. Ali Keyvan, Psikiyatrist
Öz
Bu makale, psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’a yöneltilen “panseksüalizm” eleştirisi ile 21. yüzyılda bir cinsel yönelim kimliği olarak tanımlanan “panseksüellik” arasındaki kavramsal farkları ve tarihsel bağlamı aydınlatmayı amaçlamaktadır. “Pan-” (tüm) ön ekinin ortak kullanımı, bu iki terimin sıklıkla birbiriyle karıştırılmasına veya aralarında doğrudan bir devamlılık olduğu varsayımına yol açmaktadır. Freud Bir Pan-Seksüalist Miydi? Makalede öncelikle, Freud’un “panseksüalizmi”nin, onun libido ve psikoseksüel gelişim kuramlarının geniş kapsamına yönelik bir eleştiri olduğu ve cinselliği genital eylemlerin çok ötesinde, tüm insan motivasyonlarının temelindeki psişik bir enerji olarak tanımladığı incelenecektir. Freud Bir Pan-Seksüalist Miydi? Ardından, modern panseksüellik, cinsel çekimin partnerin cinsiyet kimliğinden bağımsız olarak kişiye yönelik olduğu, cinsiyet ikiliğini aşan bir yönelim olarak tanımlanacaktır. Karşılaştırmalı analiz, Freud’un teorisinin odağının “psişik enerjinin kaynağı” iken, modern panseksüelliğin odağının “cinsel çekimin nesnesi” olduğunu ortaya koyacaktır. Sonuç olarak, Freud’un teorisi kendi çağı için radikal bir şekilde cinsellik tanımını genişletmiş olsa da, onun temelindeki ikili cinsiyet varsayımlarının, modern panseksüelliğin kapsayıcı ve ikilik karşıtı felsefesiyle temel bir çelişki içinde olduğu vurgulanacaktır.
Anahtar Kelimeler: Sigmund Freud, Psikanaliz, Panseksüellik, Panseksüalizm, Libido, Psikoseksüel Gelişim, Cinsel Yönelim, Cinsiyet Kimliği. Freud Bir Pan-Seksüalist Miydi?
1. Giriş
Psikoloji ve psikiyatri tarihinde az sayıda kuramcı, Sigmund Freud kadar hem hayranlık uyandırmış hem de şiddetli eleştirilere maruz kalmıştır. Freud’a yöneltilen en yaygın ve en eski eleştirilerden biri, onun bir “panseksüalist” olduğu, yani insan davranışının, hayallerinin, nevrozlarının ve hatta medeniyetin tüm başarılarının temelinde cinselliği gördüğü iddiasıdır. Diğer yanda ise, son yıllarda giderek daha fazla görünürlük kazanan ve cinsel yönelim spektrumunun önemli bir parçası olan “panseksüellik” kimliği bulunmaktadır. Ortak “pan-” ön eki, bu iki kavram arasında bir köprü kurma yanılgısına yol açsa da, bu makale bu iki terimin tamamen farklı tarihsel ve teorik evrenlere ait olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır.

Freud Bir Pan-Seksüalist Miydi?
2. Freud’un “Panseksüalizmi”: Libido Kuramının Geniş Kapsamı
Freud, “panseksüalist” terimini kendisi için hiç kullanmamıştır; bu, onun teorilerini basite indirgemek ve eleştirmek için muhalifleri (başlangıçta Carl Jung gibi) tarafından kullanılan bir nitelemedir. Eleştirinin temelinde, Freud’un “cinsellik” kavramına getirdiği devrimci genişlik yatar. Freud için cinsellik, yetişkinlerin genital birleşmesinden ibaret değildi.
- 
Libido: Freud, libidoyu sadece cinsel arzu olarak değil, yaşam içgüdüsünün (Eros) temelindeki psişik enerji olarak tanımlamıştır. Bu enerji, haz arayan tüm eylemlerin arkasındaki itici güçtür. Bir bebeğin annesinin memesini emmesinden aldığı haz, bir ressamın fırçasından aldığı yaratıcı doyum veya bir bilim insanının bir problemi çözmekten duyduğu entelektüel zevk, Freudyen perspektifte, farklılaşmış ve yüceltilmiş libido ifadeleridir. 
- 
Psikoseksüel Gelişim Evreleri: Freud, libidonun çocukluk boyunca farklı erojen bölgelere odaklandığını öne sürmüştür: Oral dönem (ağız), anal dönem (anüs) ve fallik dönem (cinsel organlar). Freud Bir Pan-Seksüalist Miydi? Bu, Freud’a göre cinselliğin doğuştan var olduğunun ve yaşamın ilk anlarından itibaren kişilik gelişimini şekillendirdiğinin kanıtıydı. Bu iddia, o dönemin Viktoryen ahlak anlayışı için şok ediciydi ve “her şeyi cinselliğe bağlama” eleştirisini körükledi. 
- 
Yüceltme (Sublimation): “Panseksüalizm” eleştirisine Freud’un en güçlü cevabı yüceltme kavramıdır. Freud Bir Pan-Seksüalist Miydi? Ona göre, medeniyetin en büyük başarıları (sanat, bilim, felsefe, hukuk), ham cinsel ve saldırgan dürtülerin doğrudan doyuma ulaşmasının engellenmesi ve bu enerjinin sosyal olarak kabul edilebilir, yaratıcı ve üretken kanallara yönlendirilmesiyle mümkün olmuştur. Dolayısıyla Freud, her şeyi cinsel eyleme indirgemez; aksine, cinsel enerjinin medeniyetin yakıtı olduğunu iddia eder. 
Özetle, Freud’un “panseksüalizmi”, cinsel eylemin değil, psikoseksüel enerjinin (libido) insan motivasyonunun evrensel kaynağı olduğu teorisidir.
3. Modern Panseksüellik: Cinsiyet Kimliğinin Ötesinde Bir Yönelim
Modern panseksüellik ise bir motivasyon teorisi değil, bir cinsel yönelim ve kimliktir. Kökleri 20. yüzyılın sonlarındaki queer ve cinsiyet teorilerine dayanan bu kimlik, 21. yüzyılda daha belirgin hale gelmiştir.
- 
Tanım: Panseksüellik, bireylerin cinsiyet kimliklerine, biyolojik cinsiyetlerine veya cinsel ifadelerine bakılmaksızın, kişilere karşı cinsel, romantik veya duygusal bir çekim hissetme potansiyelidir. “Pan-” (tüm) ön eki, bu yönelimin erkekler, kadınlar, trans bireyler, non-binary (ikili cinsiyet dışı), genderfluid (akışkan cinsiyetli) ve diğer tüm cinsiyet kimliklerini kapsadığını ifade eder. 
- 
İkili Cinsiyetin Reddi: Panseksüelliğin ayırt edici özelliği, cinsel çekimin nesnesini “erkek” ve “kadın” ikiliğinin ötesine taşımasıdır. Çekim, partnerin toplumsal cinsiyet etiketine değil, bireyin kendisine yöneliktir. Bu, “kalplerin cinsiyeti yoktur” felsefesini yansıtır. 
Özetle, modern panseksüellik, cinsel çekimin potansiyel nesnesinin evrensel ve tüm cinsiyetleri kapsayıcı olduğu bir yönelimdir. Freud Bir Pan-Seksüalist Miydi? sorusunun cevabını öğrenemeye yakın olmalısınız.
4. Karşılaştırma ve Sonuç: İki Ayrı Evren
Bu iki tanımı karşılaştırdığımızda, aradaki “bağlantının” bir yanlış anlamadan ibaret olduğu ortaya çıkar:
- 
Odak Farkı: Freud’un “panseksüalizmi”, insan davranışının kaynağına odaklanır (Tüm motivasyonların temelinde libido vardır). Modern panseksüellik ise cinsel çekimin nesnesine odaklanır (Tüm cinsiyet kimliklerine sahip insanlar potansiyel çekim nesnesi olabilir). 
- 
Cinsiyet Anlayışı: Bu en temel çelişkidir. Freud’un tüm teorisi (Oedipus kompleksi, penis kıskançlığı vb.) katı bir cinsiyet ikiliği (erkek/kadın) ve heteronormatif varsayımlar üzerine kuruludur. Eşcinselliği dahi “gelişimsel bir sapma” olarak görmüştür. Buna karşılık, modern panseksüellik tam da bu cinsiyet ikiliğini reddetme ve aşma üzerine kuruludur. 
- 
Tarihsel Anlam: Freud’a “panseksüalist” demek, onu “her şeyi sekse indirgeyen bir takıntılı” olarak eleştirmekti. Bugün birine “panseksüel” demek ise, onun cinsel kimliğini ve yönelimini tanımaktır. 
Sonuç olarak, Freud’u modern anlamda bir “panseksüel” olarak tanımlamak veya teorisini panseksüelliğin bir öncüsü olarak görmek, büyük bir anakronizmdir. Freud Bir Pan-Seksüalist Miydi? Freud, kendi zamanının sınırları içinde cinsellik kavramını radikal bir şekilde genişletmiştir. Panseksüellik ise, Freud’un hayal bile edemeyeceği bir cinsiyet ve kimlik devriminin ürünüdür. Aralarındaki tek gerçek “bağlantı”, her ikisinin de kendi tarihsel dönemlerinde, cinselliğe dair yerleşik ve dar kalıplara meydan okumuş olmalarıdır.
Kaynakça:
Abrevaya, E. Kadınlığın Uzun ve Dolambaçlı Yolu. Bağlam Yayınları. 2013.
Freud, S. Cinsellik Üzerine. Çev. Emre Kapkın. Payel Yayınları. İstanbul. 2006.
Quanidoz, J. M. Reading Freud. Routledge Press. London. 2008.







