Somatoform Bozukluklar veya Somatik Belirti ve İlişkili Bozukluklar, bir veya daha fazla bedensel belirtinin (semptom) varlığı ve bu belirtilere eşlik eden aşırı, orantısız ve işlevselliği bozan düşünce, duygu ve davranışlarla karakterize bir psikiyatrik bozukluk grubudur. Bu makale, Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM-5 ile birlikte “Somatoform Bozukluklar” terminolojisinden “Somatoform Bozukluklar veya Somatik Belirti ve İlişkili Bozukluklar”a geçişinin ardındaki kavramsal paradigma kaymasını vurgulayarak konuya güncel bir giriş yapmaktadır.
Psikiyatri pratiğinin en zorlu ve en hassas alanlarından biri olan, zihin ve beden arasındaki gizemli ilişkiyi yansıtan Somatoform Bozukluklar veya Somatik Belirti ve İlişkili Bozukluklar üzerine bilimsel makaleyi aşağıda bulabilirsiniz.
Somatoform Bozukluklar
Yazar: Prof. Dr. Ali Keyvan, Psikiyatrist
Öz
Yeni yaklaşım, belirtilerin “tıbben açıklanamaz” olmasından çok, bireyin bu belirtilere gösterdiği aşırı psikolojik tepkiye odaklanmaktadır. Makalede, Somatoform Bozukluklar veya Somatik Belirti Bozukluğu, Hastalık Anksiyetesi Bozukluğu ve Konversiyon Bozukluğu (Fonksiyonel Nörolojik Belirti Bozukluğu) gibi temel tanı kategorileri klinik özellikleriyle detaylandırılacaktır. Etiyoloji bölümünde, Freud’un “konversiyon” ve “birincil/ikincil kazanç” gibi temel psikanalitik kavramsallaştırmalarından, bilişsel-davranışçı modelin “felaketleştirici yorumlama” ve “hastalık rolünün pekiştirilmesi” döngülerine; travma ve bağlanma kuramlarının “söze dökülemeyen acının” bedende ifadesi (aleksitimi) üzerine olan modern görüşlerine kadar geniş bir yelpaze sunulacaktır. Tedavi stratejileri, bu hastalarla kurulması elzem olan güçlü terapötik ittifakın önemini vurgulayarak, Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) başta olmak üzere kanıta dayalı psikoterapi yöntemlerini ve eşlik eden depresyon/anksiyete bozuklukları için psikofarmakolojik müdahaleleri ele alacaktır. Sonuç olarak, bu bozuklukların “hayal ürünü” olmadığı, gerçek bir acının bedensel bir dille ifadesi olduğu ve bütüncül bir yaklaşımla etkin bir şekilde tedavi edilebileceği vurgulanacaktır.
Anahtar Kelimeler: Somatik Belirti Bozukluğu, Konversiyon Bozukluğu, Hastalık Anksiyetesi Bozukluğu, Psikosomatik, Aleksitimi, Psikanaliz, Bilişsel-Davranışçı Terapi, Zihin-Beden İlişkisi. Somatoform Bozukluklar
Somatik Belirti ve İlişkili Bozukluklar: Zihnin Beden Üzerinden Konuşması
1. Giriş: “Doktor Doktor Gezmek” ve Paradigm Shift

Somatoform Bozukluklar
Klinik pratiğimizde, yıllardır bitmeyen ağrılar, geçmeyen yorgunluklar, sürekli tekrarlayan mide-bağırsak şikayetleri veya nörolojik belirtilerle sayısız doktora başvuran, her türlü tetkiki yaptıran ancak şikayetlerine bir türlü “tıbbi bir tanı” konulamayan hastalarla sıkça karşılaşırız. Bu hastalar, çevreleri tarafından sıklıkla “her şeyi kafasına takmakla” veya “numara yapmakla” suçlanır, hekimler tarafından ise “senin bir şeyin yok, psikolojik” denilerek bir kısır döngüye hapsedilirler.
Psikiyatrideki modern anlayış, bu durumu temelden değiştirmiştir. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM-5 sınıflandırma sistemiyle yaptığı en önemli devrimlerden biri, “Somatoform Bozukluklar” kategorisini kaldırıp yerine “Somatik Belirti ve İlişkili Bozukluklar” kategorisini getirmesidir. Bu değişiklik sadece bir isim değişikliği değildir; bir paradigma kaymasıdır. Artık odak noktamız, belirtinin tıbbi olarak “açıklanabilir” olup olmadığı değil, bireyin mevcut bedensel belirtisine (isterse tıbbi bir hastalığa bağlı olsun) gösterdiği aşırı ve orantısız psikolojik tepkidir. Yani, sorun belirtinin kendisi kadar, o belirti hakkındaki bitmeyen endişeler, felaket senaryoları ve bu endişelere adanan aşırı zaman ve enerjidir.
2. Yeni Sınıflandırma: Somatoform Bozukluklar veya Somatik Belirti ve İlişkili Bozukluklar
-
Somatik Belirti Bozukluğu: Bu tanının merkezinde, bireyin yaşamını ciddi şekilde etkileyen bir veya daha fazla bedensel belirti (ağrı, yorgunluk, nefes darlığı vb.) vardır. Bu belirtilere ek olarak, kişi belirtilerin ciddiyeti hakkında orantısız ve sürekli düşüncelere dalar, sağlıkla ilgili sürekli ve yüksek düzeyde bir kaygı yaşar ve bu belirtilere veya sağlıkla ilgili kaygılarına aşırı zaman ve enerji harcar. Örneğin, fibromiyalji gibi tıbbi bir tanısı olan bir hasta, ağrıları hakkında sürekli en kötü senaryoları kuruyor, her gün saatlerini internette hastalık araştırarak geçiriyor ve sosyal yaşamını tamamen bu ağrılar etrafında kısıtlıyorsa, Somatik Belirti Bozukluğu tanısı alabilir.
-
Hastalık Anksiyetesi Bozukluğu: Bu tablo, eski “Hipokondriyazis” tanısına büyük ölçüde karşılık gelir. Burada, belirgin bir bedensel belirti ya hiç yoktur ya da çok hafiftir. Asıl sorun, ciddi bir hastalığa yakalanma veya yakalanmış olma korkusu ve düşüncesidir. Kişi, normal bedensel duyumları (örn: hafif bir karın gurultusu) veya önemsiz belirtileri (örn: hafif bir baş ağrısı) ciddi bir hastalığın (örn: kolon kanseri, beyin tümörü) kanıtı olarak yorumlar. Somatoform Bozukluklar Sürekli olarak bedenini kontrol eder, doktorlara başvurur (bakım arayan tip) veya tam tersi, kötü bir şey duyma korkusuyla doktorlardan ve hastanelerden tamamen kaçınır (bakımdan kaçınan tip).
-
Konversiyon Bozukluğu (Fonksiyonel Nörolojik Belirti Bozukluğu): Bu, psikanalizin temelini oluşturan klasik “histeri” tablosudur. Bireyde, nörolojik bir hastalıkla açıklanamayan, istemli motor veya duyu işlevlerinde bir değişiklik görülür. Belirtiler arasında felç, körlük, sağırlık, konuşamama (afoni), bayılma (psikojenik nonepileptik nöbetler) veya duyu kaybı bulunabilir. Nörolojik muayene ve tetkikler, bu belirtileri açıklayacak bir patoloji bulamaz ve bulgular, bilinen nörolojik yollarla uyumsuzdur.
3. Etiyoloji: Beden Neden Konuşur?
Ruhsal acının bedensel bir dile tercüme edilmesinin ardında yatan mekanizmalar karmaşıktır.
-
A. Psikanalitik Kökenler: “Konversiyon” ve Sembolik Anlam: Freud ve Breuer, “Histeri Üzerine Çalışmalar” adlı eserlerinde, bastırılmış travmatik bir anının veya kabul edilemez bir bilinçdışı çatışmanın yarattığı psişik enerjinin, “konversiyon” (dönüştürme) mekanizmasıyla bedensel bir belirtiye dönüştüğünü öne sürmüşlerdir. Bu belirtinin sembolik bir anlamı vardır; hem çatışmayı gizler hem de ifade eder. Belirtinin ortaya çıkmasıyla elde edilen iki tür kazanç vardır: Birincil kazanç, acı veren çatışmanın bilinçten uzak tutulmasıdır. İkincil kazanç ise, “hasta rolü” sayesinde bireyin sorumluluklardan kaçması ve çevresinden ilgi ve bakım görmesidir.
-
B. Bilişsel-Davranışçı Döngüler: Felaketleştirme ve Pekiştirme: Bu modele göre, bu hastalar normal ve zararsız bedensel duyumları (çarpıntı, uyuşma, ağrı) seçici olarak algılama ve bunları felaketleştirici bir şekilde yorumlama (“kalp krizi geçiriyorum”, “felç oluyorum”) eğilimindedirler. Bu yorum, kaygıyı artırır; artan kaygı ise fizyolojik belirtileri (çarpıntı vb.) daha da şiddetlendirir. Birey, sürekli olarak kendini kontrol ederek veya doktorlardan güvence arayarak rahatlamaya çalışır. Bu “güvenlik arama davranışları”, kısa vadede rahatlama sağlasa da, uzun vadede bireyin kendi bedensel duyumlarıyla başa çıkma becerisine olan inancını azaltarak problemi pekiştirir.
-
C. Travma, Bağlanma ve Aleksitimi: “Söze Dökülemeyen Acı”: Modern araştırmalar, erken çocukluk döneminde yaşanan travma, istismar veya ihmalin, somatik belirti bozuklukları için en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu göstermektedir. Travma, bedende “depolanır”. Özellikle, duygularını tanıma, anlama ve ifade etme güçlüğü anlamına gelen aleksitimi, bu bozuklukların merkezinde yer alır. Somatoform Bozukluklar Duygularını “söze dökemeyen” birey için, beden, bu dayanılmaz duygusal acıyı ifade etmenin tek yolu haline gelir. “Depresyondayım” diyemez, ama “tüm kemiklerim ağrıyor” der; “kaygıdan ölüyorum” diyemez, ama “kalbim yerinden fırlayacak gibi” der.
4. Tedavi Yaklaşımları: Hastayı Anlamak ve Bütünü Onarmak
Bu hastaların tedavisindeki ilk ve en önemli adım, güçlü bir terapötik ittifak kurmaktır. Yıllardır anlaşılmadığını ve ciddiye alınmadığını hisseden hastanın acısını onaylamak ve meşrulaştırmak (“Yaşadığınız ağrının gerçek olduğuna inanıyorum, şimdi bu ağrıyla nasıl daha iyi başa çıkabileceğimize odaklanalım”) esastır.
-
Psikoterapi:
-
Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT): Kanıta dayalı en etkili yöntemdir. Hastaya, bedensel duyumlarını felaketleştirmeden yorumlamayı, güvenlik arama ve kaçınma davranışlarını azaltmayı ve bedensel belirtilere rağmen işlevsel aktivitelerini artırmayı öğretir.
-
Psikodinamik Psikoterapi: Bedensel belirti ile altta yatan duygusal çatışmalar, stres faktörleri veya geçmiş travmalar arasındaki bağlantıyı kurmaya odaklanır.
-
-
Psikofarmakoloji: Bu bozuklukları doğrudan tedavi eden spesifik bir ilaç yoktur. Ancak bu hastalara çok yüksek oranda depresyon ve anksiyete bozuklukları eşlik ettiği için, bu komorbid durumların SSRI ve SNRI grubu antidepresanlarla etkin bir şekilde tedavi edilmesi, hem genel sıkıntıyı azaltır hem de hastanın psikoterapiye daha iyi yanıt vermesini sağlar.

Somatoform Bozukluklar ve Tedavisi
5. Sonuç
Somatoform Bozukluklar veya Somatik Belirti ve İlişkili Bozukluklar, zihin ve bedenin birbirinden ayrılamaz bir bütün olduğunun en çarpıcı kanıtıdır. Bu hastalar “numara yapmazlar” veya “her şeyi kafalarına takmazlar”; onlar, ruhsal acılarını tıp biliminin henüz tam olarak anlayamadığı mekanizmalarla, bedensel bir dilde yaşayan bireylerdir. Somatoform Bozukluklar Tedavideki görevimiz, onlara bu dili “tercüme etmelerinde” yardımcı olmak, acılarını anlamlandırmak ve zihin ile bedeni yeniden barıştıran bütüncül bir iyileşme yolu sunmaktır. Bu, psikiyatri, dahiliye, nöroloji gibi farklı tıp dalları arasında yakın bir işbirliği gerektiren, sabır ve empati dolu bir süreçtir.
6. Kaynakça
-
American Psychiatric Association. (2022). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 5th Ed., Text Revision (DSM-5-TR).
-
Breuer, J., & Freud, S. (1895). Studies on Hysteria.
-
van der Kolk, B. A. (2014). The Body Keeps the Score: Brain, Mind, and Body in the Healing of Trauma. Penguin Books.
-
Barsky, A. J., & Borus, J. F. (1999). Functional somatic syndromes. Annals of Internal Medicine, 130(11), 910-921.
-
Kroenke, K. (2007). Efficacy of treatment for somatoform disorders: a review of randomized controlled trials. Psychosomatic Medicine, 69(9), 881-888.
-
Beck, A. T. (1976). Cognitive Therapy and the Emotional Disorders. International Universities Press.